BEYLİKDÜZÜ BELEDİYE BAŞKANI MURAT ÇALIK'IN TUTUKLULUĞU HUKUKA, VİCDANA VE İNSAN ONURUNA AYKIRIDIR

Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'ın tutuklu yargılandığı süreçte ciddi sağlık sorunları yaşadığı ve buna rağmen tutukluluğunun devam ettiği, kamuoyuna yansıyan bilgiler ve sağlık raporlarıyla sabit durumdadır. Daha öncesinde iki kez kanser tedavisi görmüş olan Çalık, cezaevi koşullarında geçirdiği kalp krizi sonrası anjiyo olmuş; uzman hekimlerce hazırlanan tıbbi raporlarda lösemi nüksü açısından yüksek risk grubunda değerlendirildiği açıkça belirtilmiştir. Çalık'ın yaşamını tehlikeye atacak düzeyde sağlığını riske atan durumuna rağmen tutukluluğunun devamında ısrar edilmesi, açıkça Anayasa, Ceza Muhakemesi Kanunu ve bağlı bulunduğumuz uluslararası sözleşmelere aykırılık teşkil etmektedir.

Anayasanın 17'nci maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 2'nci maddesi kapsamında güvence altına alınan yaşam hakkı, devletin yalnızca bireylerin yaşamına kasten müdahale etmeme yükümlülüğünü değil, aynı zamanda bireylerin yaşamını koruyacak önlemleri alma yükümlülüğünü de içermektedir.
Ağır sağlık sorunları bulunan bir kişinin, cezaevi koşullarında tutulmaya devam edilmesi, yaşam hakkı bakımından açık bir ihlal riski taşımaktadır. AİHS'in 3'üncü maddesi ve Anayasanın 17'nci maddesinin üçüncü fıkrası ise hiç kimsenin işkenceye, insanlık dışı ya da aşağılayıcı muameleye tabi tutulamayacağını düzenlemektedir.


Yüksek risk grubundaki bir kişinin cezaevinde tutulması, bu bağlamda işkence yasağının ihlaline yol açabilecek niteliktedir.

Ceza Muhakemesi Kanununa göre tutuklama, istisnai bir koruma tedbiri olup, sağlık durumu nedeniyle mağduriyete yol açtığı durumlarda adli kontrol gibi daha hafif tedbirlerle ikame edilmesi mümkündür. Anayasa Mahkemesi de bir yerleşik kararlarında, sağlık durumu cezaevi koşullarında sürdürülemeyen kişilerin tutuklu kalmasının ölçüsüz olacağını ve temel hak ihlaline neden olacağını vurgulamaktadır (AYM Mustafa Karabulut Başvurusu B. No: 2013/2754) Ceza adalet sistemi, yalnızca cezalandırma değil; insan onurunu koruma, yaşamı ve sağlığı güvence altına alma üzerine kuruludur. İleri düzeyde sağlık sorunu yaşayan bir kişinin cezaevinde tutulması, adaletin değil, mağduriyetin tesisi, dahası yaşam hakkının görmezden gelinmesi anlamına gelir.
Murat Çalık seçilmiş bir belediye başkanı olarak Anayasanın 67'nci maddesi uyarınca güvence altına alınan seçilme ve halkın da demokratik yönetimde söz sahibi bulunma hakkına aykırı şekilde cezaevinde tutulmaktadır. Bir yerel yöneticinin görevde olduğu dönemde tutuklanması, bu anayasal hakkın ağır biçimde sınırlandırılması anlamına gelirken; ağır sağlık sorunları karşısında bu tutukluluğun sürdürülmesi de artık yalnızca demokratik temsil hakkının değil, yaşam hakkının potansiyel ihlali ve kötü muamele yasağının da yerle yeksan edilmesidir. Bir de hastanede annesinin görmemesi için odasının değiştirilmesi yetkililerin insani değerlerle bağını çoktan kopardığını ortaya koymaktadır.

Bu nedenlerle; Mehmet Murat Çalık'ın yaşamsal sağlık sorunları gözetilerek derhal serbest bırakılması gerektiği anayasal ve insani bir zorunluluğu ifade etmektedir.

Antalya Barosu olarak; hukukun üstünlüğü, insan onuru ve yaşam hakkı adına yetkili mercileri sorumluluk almaya ve daha fazla gecikmeksizin gerekli adımları ivedilikle atmaya davet ediyoruz