ANTALYA MÜZESİ KÜLTÜREL MİRASTIR YIKILAMAZ!
Kültür ve Turizm Bakanlığı, 20 Mart 2025 tarihinde Antalya Arkeoloji Müzesinin yıkılacağını ilan etmiştir. Gerekçe olarak binanın depreme dayanıksız olması ve artan depolama ihtiyacı gösterilmektedir. Ne var ki bu gerekçelerin somut dayanağı yetkililerce açıklanmamaktadır. Sürecin hiçbir aşaması şeffaf yürütülmemiştir. İddia edilen deprem performans raporu hiç kimse ile paylaşılmamaktadır.
Antalya Arkeoloji Müzesi sıradan bir yapı değildir. Müzemiz, Türkiye'nin yarışma projesi ile inşa edilen ilk müzesidir. Sadece Antalya için değil Türkiye'nin mimarlık kültürü için de eşsiz bir yere sahiptir. Müze yapısı, Akdeniz ve organik mimari üsluplarının seçkin bir örneğidir. Bu sayede 1988 yılında Avrupa Konseyi'nden "Yılın Müzesi" özel ödülünü almıştır.
Sadece arkeolojik eserlerin sergilendiği bir yer değil, içerisinde kütüphanesi, amfisi, konferans salonları ve bahçesi ile yaşayan sosyal ve kültürel bir merkezdir.
Çeşitli sivil toplum örgütlerince müzenin kültürel bir varlık olarak korunması için Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluna başvurulmuştur. Başvurunun reddi üzerine Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Yüksek Kuruluna itiraz edilmiş, ardından Müze binasının tescili için Mimarlar Odası tarafından dava açılmıştır.
Süreç devam etmekte iken acele bir şekilde Müze'nin taşınma ve yıkım ihalelerinin gerçekleştirildiğini öğrenmiş bulunuyoruz. İhaleler mevzuatta belirtildiği gibi şeffaf yürütülmemekte, kamu platformlarında paylaşılmamaktadır. Oysa Antalya Arkeoloji Müzesinin taşınması, eserlerin koruma altına alınması da sıradan bir olay değildir. Müzede binlerce eser vardır. Sürece ilişkin resmi belge ve bilgi talepleri yanıtsız bırakılmaktadır.
Bilindiği üzere idarenin her türlü eylem ve işlemlerinde kamu yararını gözetmesi ilkesi esastır. Sürecin bu şekilde kamuoyundan gizli yürütülmesi alenilik ilkesine aykırılık teşkil etmektedir.
Öte yandan mevcut yapının yıkılıp yeniden yapımı aşaması milyonlarca liralık kamu zararına sebep olacaktır.
Alanlarında uzman teknik donanıma sahip kişi ve kurumların da yaklaşımı Müze'nin bir kültür varlığı olarak korunması ve mevcut yapının güçlendirilmesi yönündedir. Buna karşın Müze Müdürlüğü ile Kültür ve Turizm Bakanlığı, Antalya halkını yok saymakta, kültürel mirası korumaya çalışmamaktadır. Kamu zararına yol açacak bu yıkım projesini bir an önce gerçekleştirmek hevesindedir.
Konyaaltı Caddesi üzerinde, kentin merkezinde ve denize yürüme mesafesinde yer alan bu nitelikli alan, gerek konumu gerekse büyüklüğü itibarıyla Antalya'nın en değerli arazilerinden birisidir. Mevcut durumuyla, kamuya hizmet eden kültürel bir alan olan bu müze parselinin, yıkım sonrasında bir plan değişikliği ile otel, AVM veya başka bir ticari yatırım alanına dönüştürülme ihtimali, yalnızca kent belleğine değil, kentin geleceğine de yönelen açık bir tehdit potansiyeli taşımaktadır.
Antalya halkına ait olan bu kamusal alanın, rant odaklı imar uygulamalarıyla özel teşebbüse tahsis edilmesi, yalnızca mevcut kültürel mirası ortadan kaldırmakla kalmayacak, aynı zamanda kıyı bütünlüğünü ve kamusal erişimi de zedeleyecektir.
Zira bu tür dönüşümler, yalnızca fiziki bir yapı değişimini değil, kentin ruhuna yönelik sistematik bir müdahaleyi de beraberinde getirmektedir.
Kent merkezindeki kamusal alanların bu denli belirsiz bir şekilde ani nitelik değiştirmesi Anayasanın 63'üncü maddesi ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa da açıkça aykırıdır.
Kentimizin sosyal ve kültürel varlıklarını, kamusal alanlarını ve kent belleğini korumak hepimizin ortak sorumluluğudur. Halkın katılımı olmadan, sürecin şeffaf işlemediği bu tür projeler, kamu vicdanında derin bir yarılmaya yol açmaktadır. Kültürel mirasın, kent hakkının ve toplumsal belleğin rant uğruna yok edilmesine asla sessiz kalmayacağız.
Antalya Barosu olarak süreci sonuna kadar takip edeceğimizi, üzerimize düşen her türlü görevi yerine getireceğimizi, bu hususta tüm hukuki girişimler için hazır bulunduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyururuz.