AVUKATLARA VE YURTTAŞLARA GÖZDAĞI VEREMEZSİNİZ
Son günlerde kamuoyunda infial yaratan, toplumun adalete olan güvenini derinden sarsan olaylar silsilesine bir yenisi daha eklenmiş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun müdafi, meslektaşımız Av. Mehmet Pehlivan, yalnızca avukatlık görevini icra etmesi, müvekkilinin yasal haklarını savunması ve bu kapsamda hukuki süreçleri takip etmesi sebebiyle, İstanbul 9'uncu Sulh Ceza Hâkimliği tarafından verilen akıl almaz, hukuksuz, mesleğimize, meslektaşlarımıza dahası topluma gözdağı niteliği taşıyan karar ile tutuklanmıştır.
Meslektaşımız hakkında yürütülen bu süreç, hukukun temel ilkelerini, savunma dokunulmazlığını, Avukatlık Kanununu yerle yeksan ettiği gibi ülkeyi muhalifler, seçilmiş belediye başkanları, öğrenciler ve avukatlar açısından dev bir cezaevine dönüştüren uygulamaların da bir tezahürü niteliğindedir.
savunma Meslektaşımızın savunduğu kişilerin dosya bilgilerine ulaşmaya çalışması ve müvekkilleriyle iletişim kurması, kapsamındadır ve "örgütsel faaliyet" olarak nitelendirilmesi makul ve mantıklı herhangi bir kişi tarafından dahi söz konusu olamaz. Anayasanın 19'uncu Maddesinde yer alan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına yönelik bu müdahale yargının içler acısı durumunu gözler önüne sermektedir. Kaldı ki Avukatlık Kanununun 58'inci maddesinde avukatın soruşturulması ve yargılanması açısından özel bir usul öngörülmüştür.
Bir avukat hakkında mesleki faaliyeti nedeniyle ceza soruşturması yürütülebilmesi için Adalet Bakanlığı izninin alınması gerekmektedir. Meslektaşımız hakkında, kanunun emredici hükmü çerçevesince gerekli izin alınmaksızın başlatılan soruşturma ve verilen tutuklama kararı yasa tanımaz bir halin ifadesidir.
Avukatlık mesleğinin tarihsel ve hukuki kazanımlarını hiçe sayarak yurttaşların adil yargılanma hakkını ortadan kaldıran bu uygulamaları, savunma makamına ve savunma makamı nezdinde yurttaşların temel haklarına bilerek ve isteyerek yöneltilmiş ağır bir saldırı şeklinde değerlendiriyoruz.
Antalya Barosu olarak, yargının bağımsızlığına, avukatlık mesleğinin onuruna, yurttaşların temel haklarına yönelik saldırı karşısında sessiz kalmayacağımızı, hukuk devleti ve temel ilkeler için mücadelemizi sonuna kadar ve azimle sürdüreceğimizi, bu vahim yanlıştan bir an önce dönülerek meslektaşımızın serbest bırakılması ve yargının adeta bir sopa gibi kullanılmasına son verilmesi gerektiğini tüm kamuoyuna bir kez daha ilan ediyoruz.